Gerçekçi Render Nasıl Alınır?

Günümüzde herkesin bir an önce ulaşmaya çalıştığı "gerçekçi render nasıl alınır?" sorusunun cevabı maalesef "şu ayarları yaparak" alabilirsiniz diyebileceğimiz kadar basit değil.

Öncelikle biraz uzun ama bir o kadar da keyifli bir süreç sizi bekliyor ve bu konuda biraz sabırlı olmanız gerekecektir.
Evet tabi ki bir takım parametreler işimizi kolaylaştırıyor olacak fakat, bunun yanında öğrenmemiz gereken ve tasarımsal süreci içinde barındıran bazı konular da bulunmakta.

Modelleme, gerçekçi bir render'a giden yoldaki en temel unsurdur. Mimari modelleme yapıyorsanız, öncelikle yaptığınız işten bihaber olmamanız gerekmektedir. Bu da bazı mimari terimlere aşina olmanızı, sizden istenilen şeylerin ne olduğuna dair bir fikriniz olmasını gerektirir.

3D max ile Modelleme için, transform araçları ve kullanacağımız modifier'ları çok iyi bilmeli ve hatasız bir şekilde modellemeliyiz. Çünkü render aldığımızda küçük yapılan hatalar bile render'ın sonucunu çok değiştirebilir. Bu da bizi gerçekçilikten çok daha uzak bir yere atabilir

Evet, bizim işimizde modellemek çok önemlidir fakat, internette artık yüzlerce hazır model sitesi var ve en karmaşık objelerin bile hazırını ücretli/ücretsiz indirme seçeneklerimiz mevcut. Aşağıda 3d hazır model bulma ve kullanma konuları ile ilgili hazırladığım içerikleri inceleyebilirsiniz.

Eğer mimari modellemeyi hayatımızda profesyonel bir iş olarak görüyorsak bazı karmaşık objeleri kendimiz modellemek yerine bu yukarıda bahsettiğim sitelerden indirmek çok daha akıllıca bir seçenek olabiliyor.

Bir sahne hazırlarken, bir mekan modellerken göz önünde bulundurmamız gereken bir diğer önemli etken ise tasarım ölçütleridir.

Mesela; sıcak bir ortam yaratmak istiyorsak ahşap en doğru seçim olacaktır. Ahşap ile birlikte pirinç malzeme de kullanabiliriz. Ya da tam tersi daha soğuk ve ciddi bir mekan tasarlamak istiyorsak mermer ve bununla birlikte krom malzeme kullanmak yaratmak istediğimiz algıyı destekleyecektir.

Aşağıda bu malzemeler ile ilgili yaptığım ders içeriklerini inceleyebilirsiniz.

Dış mekanda kullandığımız peyzaj bile yaptığımız tasarıma uyumlu, ortama uygun olması gerekmektedir.

Mekanda kullandığımız mobilyaların da belirli bir uyum içerisinde olması gerekir. Hangi mimari stilde bir mekan modelliyorsak kullandığımız objeleri, aksesuar veya mobilyaların bu stili destekliyor konumda olması gerekir.

Fakat öyle örnekler görüyoruz ki; çok modern tasarlanmış bir salonda klasik bir avize ile güzel ve yerinde dokunuşlar yaratılabiliyor ve kontrastlar yaratılabiliyor. Bu noktada da çok sayıda örnek incelemek gerekiyor. Böylece farklı tarzları birleştirirken ortaya alakasız ve yanlış sonuçlar çıkmaz.

Tasarım aşamasında kullanılan renkler de önemli bir etkiye sahiptir. Örneğin boyutsal olarak küçük bir mekan modellenirken daha geniş göstermek için duvar ve tavanda açık renkler özellikle beyaz renk kullanmak, mekanın olduğundan daha geniş algılanmasını sağlayacaktır.

Renklerin mekanda ve insanlar üzerinde yarattıkları psikolojik etkileri yadsınamaz bir gerçektir ve mekanları tasarlayıp modellerken bunları da göz önünde bulundurmakta fayda olduğunu düşünüyorum.

Bir diğer önemli ölçüt ise oran orantı ve ergonomidir.

Ergonomi; Çalışılan ve yaşanan çevrenin insan özelliklerine uygun olarak tasarımlanması çalışması, disiplini veya "insan ile çalışma yeri çevresi arasındaki ilişkinin bilimsel incelenmesi" olarak tanımlanabilir.

Bizim de mekanları tasarlar ve modellerken buna bağlı kalmamız çok önemlidir.

Eğer ki bir mutfak yapıyorsak yaptığımız mutfaktaki tezgah yüksekliği 80-90 cm'den ne az ne de fazla olmalıdır. Bu genel mobilya ölçülerine ve ergonomi koşullarına uymadığımız takdirde modellediğimiz mekanlar gerçekçilikten uzaklaşmaya ve kötü algılanmaya başlayacaktır.

İç mekanda hazırlanan sahnedeki tüm mobilyalar birbirleriyle orantılı bir şekilde modellenmelidir.

Aynı şekilde dış mekanda da örneğin binamızın yüksekliğine göre ağaçların boyları seçilmelidir. Ortalama 8-10 katlı bir binadan daha yüksek görünecek ağaçların olduğu bir görsel gerçekçilikten epey uzaklaşmış demektir.

3d max ile sahnemizi modellemeyi bitirdiktiten sonra sıradaki adım malzeme atamadır.

3d max ile gerçekçi render almak aslında,ne kadar iyi bir gözlemci olduğunuzla doğru orantılıdır. Malzeme ve objelerin gerçek hayattaki görünümlerini ne kadar özümseyip incelersek, program üzerinde hazırladığımız malzemelerde gerçeğe o kadar yakın görünecektir.

3d max ile aklınıza gelebilecek her türlü malzemeyi oluşturabilirsiniz. Bu yeni başlayanları biraz zorlasada ben, aslında o kadar da karmaşık olmadığını düşünüyorum.

Reflection, bump, glossiness ayarlarını iyi öğrenmek ve bir çok deneme yaparak geliştirmek gerekir. 3D max ile malzeme yapımı dersleri'ni incelerseniz, bu konulara ne kadar basit yaklaştığımı görüceksiniz.

Tabiki bunları öğrenmekle iş bitmiyor. Hazırladığımız ya da kullandığımız tüm malzemelerin birbirleri ile uyumlu olması gerekmektedir. Malzemelerde hem renklerin hem de dokuların birbirleriyle uyum içerisinde olması sonucu çok daha gerçekçi kılacaktır.

Çok sayıda örnek inceleyip, buradaki renk uyumlarını, malzeme seçimlerini yeterince gözlemledikçe, kendi tasarımlarınızda da doğal olarak bunlara daha fazla dikkat etmeye başlıyacak ve render kalitenizde çarpıcı gelişmeler oluşacaktır.

Eğer malzemeleri oluştururken internetten bulduğunuz bitmap görsellerden faydalanıyorsanız,
(ki her zaman yapın) bunların yüksek çözünürlüklü olduklarına dikkat etmelisiniz. Sonuca katkısı büyük olucaktır.

Dışarıda yürürken etrafınıza bakıp güneşin yarattığı etkiyi, binaların yollarda oluşturduğu gölgeleri, ağaçların üzerinde yansıyan güneşin etkilerini ya da bir iç mekanda pencereden süzülen güneş ışığını, yapay ışık kaynaklarının oluşturdukları etkileri gözlemleyerek anlam vermeye çalışın.

Fotoğrafçılığa meraklı olun ve bol bol fotoğraf çekin, çünkü oluşturduğunuz sahnenin de fotoğrafını çekiyor olacaksınız.

3D Max programında kullandığımız kameralar gerçek hayatta kullandığımız fotoğraf makinalarının sahip olduğu tüm standart özelliklere sahiptir.